Vatansever Şairin Halkına Hicivleri: Ma’rûf er-Rusâfî’nin Kasidesi ve Türkçe Çevirisi

Çağdaş Arap şairlerinden Mâ’ruf er-Rusâfi ( مَعْرُوف الرُّصَافِي) on dokuzuncu yüzyılda Bağdat’ın “Rusâfe” semtinde doğmuştur. I.Dünya Savaşı’na ve sonrasına tanıklık eden şair, Iraklıların devleti sömürenlere karşı pasif tutumlarını eserlerinde alaycı bir üslupla eleştirmiştir. “Sömürgecilerin Siyasetinde Hürriyet” (الحُرِّيَّة فِي سِيَاسَةِ الْمُسْتَعْمِرِين) başlıklı kasidesinde ise halkına uykuya ve hayallere dalmalarını emretmiş; siyaseti, devrimi ve bağımsızlığı arzulamalayı yasaklamıştır.

Şairin siyaset, cehalet, vatan, millet, devrim gibi temaları işlediği şiire ve Türkçe çevirisine bu yazımızda ulaşabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=TDetdu84bpw

Önce Şiir

الحُرِّيَّة فِي سِيَاسَةِ الْمُسْتَعْمِرِين

Sömürgecilerin Siyasetinde Hürriyet

يَا قَوْمُ لَا تَتَكَّلَمُوا

إِنَّ الْكَلاَمَ مُحَرَّمُ

Konuşmayın ey milletim

Çünkü sözler haram kılınmış!

نَامُوا وَلَا تَسْتَيْقِظُوا

مَا فَازَ إِلاَّ النُوَّمُ

Uyuyun, hiç uyanmayın

Sadece uyuyanlar kazanmış!

وتَأَخَّرُوا عَنْ كُلِّ مَا

يَقْضِي بِأَنْ تَتَقَدَّمُوا

İlerlemenizi gerektiren her ne varsa

Ondan geri kalın

ودَعُوا التَّفَهُّمَ جَانِباً

فالْخَيْرُ أَلّا تَفْهَمُوا

Bırakın anlayışı da bir kenara

Zira hayırlı olan anlamamakmış!

وتَثَبَّتُوا فِي جَهْلِكُمْ

فَالشَّرُّ أَنْ تَتَعَلَّمُوا

Cehaletinizden hiç şaşmayın

Bela öğrenmenizdeymiş!

أمَّا السِّيَاسَةَ فَاتْرُكُوا

أَبَداً وَإِلاَّ تَنْدَمُوا

Siyaset mi? Boşverin onu da

Yanaşmayın, pişman olursunuz sonra!

إِنَّ السِّيَاسَةَ سِرُّهَا

لَوْ تَعْلَمُونَ مُطَلْسَمُ

Bir bilseniz ki muhakkak

Gizemlidir sırrı siyasetin

وَإِذَا أفَضْتُمْ فِي الْمُبَاحِ

مِنَ الْحَدِيثِ فَجَمْجِمُوا

Mübah konuşmalara dalarsanız eğer

Sözü eveleyip geveleyin

وَالْعَدْلَ لَا تَتَوَسَّمُوا

وَالظُّلْمَ لَا تَتَجَهَّمُوا

Adaleti sakın ummayın

Zulme ise surat asmayın!

مَنْ شَاءَ مِنْكُمْ أَنْ

يَعِيشَ الْيَوْمَ وَهُوَ مُكَرَّمُ

Kim ki haysiyetli bir şekilde

Yaşamak isterse günlerini

فَليُمْسِ لَا سَمْعٌ وَلَا

بَصَرٌ لَدَيْهِ وَلَا فَمُ

Kulağı, gözü ve dili

Olmayan birine dönüşsün

لَا يَسْتَحِقُّ كَرَامَةً

إِلاَّ الْأَصَمُّ الْأَبْكَمُ

Zira itibara yegane layık olanlar

Duymayanlardır ve konuşamayanlar

وَدَعُوا السَّعَادَةَ إِنَّمَا

هِيَ فِي الْحَيَاةِ تَوّهُّمُ

Mutluluğun da bırakın peşini

Ancak bir vehimdir saadet bu hayatta

فَالْعَيْشُ وَهُوَ مُنَعَّمُ

كَالْعَيْشُ وَهُوَ مُذَمَّمُ

Müreffeh bir hayat ise

Denktir rezil bir hayata

فَارْضَوْا بِحُكْمِ الدَّهْرِ

مَهْمَا كَانَ فِيهِ تَحَكُّمُ

Ne kadar tahakküm barındırsa da

Razı olun feleğin yazgısına

وَإِذَا ظُلِمْتُمْ فَاضْحَكُوا

طَرْباً وَلَا تَتَظَلّمَوا

Zulme uğrarsanız kahkaha atın,

Neşeyle; şikayet etmeyin asla

وَإِذَا أُهِنْتُمْ فَاشْكُرُوا

وَإِذَا لُطِمْتُمْ فَابْسُمُوا

Aşağılanırsanız teşekkür edin, tokat yerseniz

Bir gülümseme belirsin dudaklarınızda

إِنْ قِيلَ هَذَا شَهْدُكُمْ

مُرٌّ، فَقُولُوا: عَلْقَمُ

Balınıza acı derlerse;

“Bu ebucehil karpuzudur” deyin

أَوْ قِيلَ إِنَّ نَهَارَكُمْ

لَيْلٌ، فَقُولُوا: مُظْلِمُ

Gündüzünüze gece denilirse;

“Evet, karanlıktır” deyin

أَوْ قِيلَ إِنَّ ثِمَادَكُمْ

سَيْلٌ، فَقُولُوا: مُفعَمُ

Azıcık suyunuza sel olmuş derlerse;

“Evet, ağzına kadar dolmuş” deyin

أَوْ قِيلَ إِنَّ بِلَادَكُمْ

يَا قَوْم سَوْفَ تُقَسَّمُ

Eğer denilirse ki, “Ey halk,

Bölüşülecektir yakında vatanınız”

فَتَحَمَّدُوا، وتَشَكَّرُوا

وَتَرَنَّحُوا، وَتَرَنَّمُو

Hamd edin, minnettar olun

Salının, şarkılar mırıldanın

Şiir Notları

1) Ma‘rûf er-Rusâfî Kimdir?

Tam adı Ma‘rûf b. Abdilganî Mahmûd er-Rusâfî (مَعْرُوف الرُّصَافِي) olan şair 1875 yılında Bağdat’da doğmuştur. İsmini doğduğu yerden, yani Bağdat’ın “Rusâfe” semtinden almıştır. Bağdat gazetesinin yazı işleri şefliğini yapmaktayken aldığı bir teklif üzerine İstanbul’a giderek Medrese-i Mülkiyye-i Âliye’de Arap dili ve edebiyatı dersi okutmuş, Sebîlürreşâd dergisinde çeşitli yazılar da yazmıştır. [1] Rusâfî bu dönemde Osmanlı Meclis-i Mebûsanı’na milletvekili olarak girmiş, I. Dünya Savaşı’nın sonlarına kadar da İstanbul’da ikamet etmiştir. Daha sonra çeşitli görevler vesilesiyle Şam’da ve Kudüs’te  bulunan şair, ömrünün son yıllarını kendi ülkesinde küçük bir dükkan işleterek geçirmiştir. [2] Edebi hayatına birçok nesir ve şiir sığdıran Rusâfî, “sanat toplum içindir” ilkesine bağlı kalmıştır. Şairin şiirlerinde bağımsızlık, vatan, İngiliz işgali, Osmanlı Devleti, milliyetçilik gibi konulara ağırlık verdiği görülmektedir. Osmanlı idealini benimseyen şair, Osmanlı’ya isyan eden milletleri şiddetle eleştirmiş; “Sömürü Hükümeti” adlı kasidesinde ise İngiliz Devleti'nin sömürgeciliğini kınamıştır. Derin edebi kültürüne rağmen şiirlerindeki uslübunun oldukça yalın ve basit olması, şairin halkın seviyesine inme hedefiyle doğru orantılıdır. Başta şiirlerinin derlendiği Dîvânu'r-Rusâfî olmak üzere çok sayıda edebi eseri mevcuttur. [3]

Çeviri Notları

  • جمجم: “Konuştuğu şeyi yeterince beyan etmemek” anlamında olan bu ifadeyi “sözü gevelemek” şeklinde tercüme ettik.
  • تَوَسَّمَ: Ummak anlamını barındıran bu kelimenin “Gözlerini ayırmadan incelemek, gözetlemek, tanımaya çalışmak” gibi çeşitli anlamları da mevcut.

Yeni Kelimeleri Yoklayalım

Kaynaklar

Şiir için:

Rusafi, M. Dîvânu’r-Rusâfi. thk. Kâsım Hattât. Beyrut: Dâru’l-‘Avde, 2000.

[1], [2] Ayyıldız, Erol. Ma’rûf er-Rusâfî. TDV İslâm Ansiklopedisi, 28, 69-71.

[3] Çelebi, R. (1994). “Ma’ruf er-Rusafi Sosyal Siyasi ve Edebi Hayatı”. D.E.Ü İlahiyat Fakültesi Dergisi, 8 361-374.

Önceki
Önceki

Benlik Üzerine Sorgulama: Nazik el-Melaike’nin “Ben” Adlı Şiiri ve Türkçe Çevirisi

Sonraki
Sonraki

Talihsiz Bir Aşk Hikayesi: İbrahim Naci’nin Şiiri Ve Türkçe Çevirisi [3/4]